Biri bana dokunsun. Ağlamak istiyorum! Adliyenin sessiz koridorlarında dilimde binbeşyüzüncüsünü okuduğum dua ile adımlıyorum. Görüş alanımdan hiç çıkmayan ağır ceza mahkemesinin bilmem kaçıncı duruşma salonunun şatafatlı kapı kolu duruşma süresince sadece iki defa aşağı yukarı hareket etti. Telefonda önemli birşey konuşmadığı her halinden belli olan ve nedense uzun uzadıya konuşup ardından tekrar içeri giren polis memurundan sonra bir kez daha açıldı ihtişamlı kapı. İkinci kez açılmasıyla ilk kapanışı arasında geçen bir buçuk saatin ardından, duruşmanın tanık ve davacıları çıktı birer birer. O süre zarfında tek başıma dolaştığım koridorlar birden insacıklarla(!) doldu. Sessizlikten dolayı uyuşmuş olan duyu organlarım salondan çıkanların yüzünden duruşma sonucunu öğrenmeye çalışadursun, insancıklardan birisi gülümseyerek yaklaştı bana ve ” sevinebilrsin cocuğum” dedi. ve sevindim.. 10 Ağustos 09
bomontikafasi.blogspot.com