Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Yeni yıl

Yeni bi yil yeni umutlar. Balkon koselerinde yalin ayak bana girerken yilbasi, hersey eskiden oldugundan daha guzel olacaga hic benzemiyordu. Bir yas daha yaslandi insanoğlu, dünya. Muhtemel gelecekten hep korktu ve artik kendini daha az seviyordu. Bir amac edinmeli..
En son yayınlar

post-it günlüğü

Ben dün gece parmak uçlarımla öpüşüp yatağıma birşeyler doğurdum. Saçlarım sırtımla öpüşüp boynuma birşeyler doğurdu. İki iklimlik yağdı iindi vakti birinden yaşı anladım, ötekinden teri. Çocuğu hazzın. İnsanlar ne hissettiklerini söyleyebilmeli. Gerçekte nasıl hissettiklerini. Yabancı birinin ağzına yapıştırdıklarını değil. Onlar için hiçbir anlam ifade etmeyen "Aşk" gibi sözcükleri değil.

insomnia(c) - kısa film

Afiş tasarım: Aytaç Gümüşçü İzlemek için:  http://vimeo.com/24747775

Münafık trajedi

... ...tüm bu olanlardan sonra eğlenmek için dışarıya çıkan bir gencin, geç vakitte dilenciler tarafından dövülerek öldürüldüğünü yazacaktı gazeteler sayfalarca. Günlerce o gencin başına gelen bu gerizekalı durumu düşünecektin ve o soğuk gecede yaşayabileceklerini hayal edecektin başını yastığına her koyduğunda. Sorgulayacaktın “ Ölüm bu kadar basit olabilir mi?” diye. Sağır ve dilsiz cevapların olacaktı muhakkak. Lakin tüm bu olup bitenler sadece erken boşalmanı geciktirmek için aklına getirdiğin salakça şeylerden biri olup çıkacaktı bi süre sonra. Kendi hikayeni önemseyecektin yalnızca ve bu bencilliğin seni mutlu edecekti... ...

Portakal

Heyecanını hala ilk günkü gibi hatırladığım ilk kısa filmim. Ve en sevdiğim... Yollar aynı adımlar aynı ama hırpaşlanmış benliklerimiz. Sen ve ben farklıyız artık. Ne kaldı ki geriye, merakım boş umutlar çerçevesinde ruhlarımızın ve bedenlerimizin doygunluğunda bu süreçte bitmiyor mu ilişkimiz yavaş yavaş? Fazla konuşamadık o gün telefonda. Sadece "Nerdesin?" diye sorabildim. "Kütüphanedeyim" dedi ve sustu. "İnsanların içinde rahat olamam biliyorsun. İstemiyorum gelmiycem kütüphaneye dışarıda bekliyorum seni" dedim ve kapattım telefonu. Portakal diyordu ya yazar. Ayrıldığımızda bizde işte o portakal gibi olacağız ikiye bölünmüş, akan suyu gözyaşımız olacak yanaklarımızı yakacak,

Ergen tavsiye

yarın gidin ve kendinize güzel bi kitap alın yada siktir edin şimdi kitabı, güzel bi albüm daha iyi gelecektir şu ruh halinize lakin.. vazgeçtim, albümde almayın.  grooveshark’ta playlist falan yapmak en iyisi ama bu sabah kesinlikle erken kalkmayın bugün sizin gününüz, en az 11, bilemedin 12’e kadar uyuyun kalkınca demli bir çayın koyun ve kahvaltı hazırlayın yumurtalı sucuk değil sucuklu yumurta yapın ardından sadece kendiniz oturun masaya uzun süredir aramadığınız arkadaşınızı aray… neyse siktir edin şimdi arkadaşı eski sevgilinizi arayın kahvaltıdan sonra, havadan sudan konuşun ama sakın sen gittikten sonra çok kötü oldum, seni özledim gibi sözler sakın söylemeyin telefonu kapatınca kızın yeni sevgilisinin yedi

Donuk bakış, birazda mutsuz..

"Senle gelecek planları yapasım var" dedim. "E yaaaaaapp" dedi.  O gün yaptığım tek plan bi daha plan yapmamak oldu.    Başkalarının bozduğu ve yırtık bir fanzin kağıdında yazıya döktüğü genç kız düşlerinde kendimize yeni hayatlar kuruyo oluşumuz kadar güzel başka birşey varsa oda şu an senin yanında uyuma isteğimdir.