Heyecanını hala ilk günkü gibi hatırladığım ilk kısa filmim. Ve en sevdiğim... |
Fazla konuşamadık o gün telefonda. Sadece "Nerdesin?" diye sorabildim. "Kütüphanedeyim" dedi ve sustu.
"İnsanların içinde rahat olamam biliyorsun. İstemiyorum gelmiycem kütüphaneye dışarıda bekliyorum seni" dedim ve kapattım telefonu.
Portakal diyordu ya yazar. Ayrıldığımızda bizde işte o portakal gibi olacağız ikiye bölünmüş, akan suyu gözyaşımız olacak yanaklarımızı yakacak,
kokumuz ortakken bu son perdede bile ben sen sende ben kokarken bir bütünken paramparça olacağız, tenimizin rengi de gidecek buharlaşan gözyaşlarımız gibi, geriye sadece kurumuş kabuklarımız kalacak.
Sessizlik böyle zorlamazdı kulaklarımı. Dudaklarımı kıpırdatmak için isyan etmezdim şimdiki gibi. Sen susmazdın böyle. Gözlerinin ardı karanlıktan ibaret olmazdı.
Eskiden çok farklıydı evet. İkimizde bunun bilincindeydik. Parmak uçların gezinirken tenimde daha farklı ezgiler çalardı radyolarda. Kasvetim daha bi görünmez olurdu. Aşktan uzak evciliğe yakın bi ilişkinin mamülü: terk edilmiş, kırılgan...
Bildiklerim yanlış söylediklerim yalan.
Oysa eskiden gözlerinin önüne bi tutam saç düştüğünde senin tenine değer benimkini yakardı. Gülümsemene yazılan şiirleri hiç okumadın ama bil en azından, tarihin en güzel aşk şiiri senin dudaklarına yazıldı.
Yanında olmak istiyorum, konuşsana... Neden susuyorsun? Bizim için yaptım ne yaptıysam. Zırhım delik, halsizim bak Seni Seviyorum...
Hayır gitme, dur...
Yönetmen & Senaryo: Ercüment Yakar
Oyuncular: Cengiz Özyurt Orçun Ersoy
Metin yazarları: Anıl Yaman Ercüment Yakar Orçun Ersoy
Seslendirme: Anıl Yaman
Kamera & Kurgu: Ercüment Yakar
Heyecanını hala ilk günkü gibi hatırladığım ilk kısa filmim. Ve en sevdiğim...
Yorumlar